Özel, şunları söyledi:
Cumhuriyet'in haberine göre; "Erken seçim meselesinde CHP olarak istikrarlı bir şekilde aynı değerlendirmeyi yapıyoruz.
31 Mart seçimlerinde oy istersen seçmenden bunun bir yerel seçim olduğunu tüm siyasi partilerin seçmenlerinden oy istediğinmizi söylemiştik. Biz aldığımız kredinin farkındayız, bu sonuçları sadece partimize mal ederek bir erken seçim değerlendirmesi yapmayacağım demiştim.
Anketlerde dördüncü ay üst üste birinci parti pozisyonunu muhafaza ediyor. Bu şartlarda halkın isteyip istemediğine bakmak lazım. Böyle bir talep yokken her gün artıyor.
360 ŞARTINA DİKKAT ÇEKTİ
Erken seçim yapılabilmesi için 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var. Bugün için böyle bir milletvekili sayısı bizde iktidarda yok zaten. Siyasi olarak da erken seçime direnebilmenin belirli şartları var, ekonomi böyle kötü giderken asgari ücrete zam yapmazsanız. Emekli maaşları 370 euro gibi noktasındayken siz bu sese kulak tıkarsanız, esnafı duymazsanız bıçak kemiğe dayanır. Vatandaş erken seçim ister ve sizi gönderir.
Benim değerlendirmem şudur; Bence 5 yıl tamamlanmaz, 2.5 yılda tam ortasında erken seçim olur. Bugünden 1.5 yıl sonrası bir erken seçimi olası görüyorum. İstiyor muyum, gelecek hafta olsun istiyorum. Parti birinci partiyken bu kadar zor durumdaki insanların umudu CHP olmuşken neden istemeyeyim.
"ERKEN SEÇİM KAÇINILMAZ OLUR"
AKP ve MHP oy vermediği sürece bizim erken seçim dememizin bir önemi yok. Siyaseten böyle devam ederlerse erken seçim kaçınılmaz olur.
Uzun süredir biz normalleşme diyorduk, Sayın Erdoğan yumuşama diyordu. Dünden itibaren bu sürecin terminolojisinde bizim kullandığımız ifadeye döndü ve o da normalleşme demeye başladı.
Bu süreçte muhalefette yumuşama kimse beklemesin ama diyalog zemini gerekiyor.
SİNAN ATEŞ GÖNDERMESİ
Normalleşme kelimesini kabullenmelerini olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Yumuşamanın içinde bu kadar ağır şartlar, sert şartlar varken muhalefet mi yumuşayacak? Kendileri de yumuşamasınlar normalleşsinler.
Normal demokrasilerde iktidarlarlar Anayasa Mahkemesi kararlarına, AİHM kararlarına uyarlar. İktidar ortakları, günün her aşamasında birilerini tehdit etmezler, AYM'yi kapatacağız demezler, bir cinayetin ortaya çıkmasının üzerine sis perdesi örtmeye çalışmazlar."
