Yazı Boyutu:
Eğitim Sistemi Çöküyor
22 yıllık AKP iktidarı eğitim sistemini yap boz tahtasına çevirdi. Türk Milli Eğitim Sistemi, giderek bilimsel eğitimden uzaklaşıp uhrevi eğitim sistemine dönüşüyor.
Bunun en son örneği, okulların açıldığı gün verilecek ders ile ilgili Bakanlıktan gönderilen yazı oldu. Bu yazı ile gönderilen ders planında; "Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi" temasıyla ilk dersin verilmesi isteniyordu.
Ders planının amaçları arasında, "Çanakkale Savaşı'nda Filistin halkının desteğini vurgulamak, iki halkın birlikteliğini, tarihteki dayanışmasını ve bu bağın neden önemli olduğunu açıklamak" maddesi yer alıyor.
Yukarıda yazdığımız ders amacını yazan kişinin tarih bilgisi olmadığı anlaşılıyor. Çünkü iki halk arasında böyle bir bağ yok.
Aynı ders planının, Ortak Kader ve Vatanseverlik bölümünde ise; "Türk ve Filistin Halkının, hem Çanakkale'de, hem de Filistin'de düşmana karşı birlikte savaştığını ve aynı amaç için, yani özgürlük, adalet ve vatan için mücadele ettiğini açıklar "diyor.
Tarih bilmeyen, sadece ideolojik açıdan bakarak öğrencileri belli bir düğünceye kanalize etmek isteyen anlayış bu ders planı ile başlı başına yanlış yapıyor. Üstelik ek bilgiler bölümünde, Türkve Filistin halklarının Birinci Dünya Savaşı'nda ortak mücadele ettiğine dair kaynak gösteremiyor, çünkü o savaşta tam tersi oluyor.
Falih Rıfkı Atay'ın Zeytindağı kitabında, bizzat olaylara tanıklık etmiş olan yazar tarafından her şey açıkça anlatılıyor. Orada Kudüs'ün İngilizler tarafından işgalinde Arap toplumunun, "Osmanlı'dan kurtulduk" diye eğlendiği anlatılıyor. Sokaklardan geçirilen esir Osmanlı askerlerine hakaretler yağdırılıyor.
Benim Dedem Şam ve Filistin'de yıllarca savaşmış, içlerindeki Arapların ihaneti ile Filistin cephesinde pusuya düşürülüp esir düşmüş. Ölene kadar hep Arap halkının ihanetini anlatıp durdu. Yani, Osmanlı Ordusu Filistin Cephesinde Araplar için savaşırken onlar bizi arkamızdan vurdu. Şerif Hüseyin bunlardan sadece biri.
Sonuç olarak, eğitim sistemiyle oynanarak millet ayrıştırılmak isteniyor. Bu şekilde Millet ayrışarak çürüyüp çökmeye doğru ilerliyor. Bir toplumda çürüme başladıysa çöküş yakındır. İnsanları Türk kimliğinden çıkarıp Bedevi kültürünü benimseyen bir iktidar bu uğurda her şeyi deniyor. Bu ayrıştırma ve kültür erozyonu milleti bir arada tutan çimentoyu yok edip çöküşe doğru götürüyor.
Bu çürüme ve çöküşten kurtulmak için Türkiye Cumhuriyeti'nin fabrika ayarlarına dönüşü sağlanmalı, eğitim sistemini tekrar bilimsel temellere dayandırılmalıdır.
Koskoca Osmanlı İmparatorluğu aynı şekilde çürümüş, imparatorluğu yıkılmıştı. Üstelik saray çevresinde başlayan bu çürüme hastalığını insanımıza da bulaştırmışlardı. Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde, Kuvayı Milliye ruhu ile bu millet çürüyeni kesip attı, yıkılanın yerine yenisini yaptı, yine yapacaktır. Çürüme ve çöküşten insanımızı kurtarmak, ayağa kaldırmak ve her yönüyle güçlü bir halk yaratmak için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
’İlim ve vatan adamı olunuz. Hiç biri yalnız başına ne sizi, ne de milletini kurtarabilir.’’ (Falih Rıfkı Atay)
22 yıllık AKP iktidarı eğitim sistemini yap boz tahtasına çevirdi. Türk Milli Eğitim Sistemi, giderek bilimsel eğitimden uzaklaşıp uhrevi eğitim sistemine dönüşüyor.
Bunun en son örneği, okulların açıldığı gün verilecek ders ile ilgili Bakanlıktan gönderilen yazı oldu. Bu yazı ile gönderilen ders planında; "Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi" temasıyla ilk dersin verilmesi isteniyordu.
Ders planının amaçları arasında, "Çanakkale Savaşı'nda Filistin halkının desteğini vurgulamak, iki halkın birlikteliğini, tarihteki dayanışmasını ve bu bağın neden önemli olduğunu açıklamak" maddesi yer alıyor.
Yukarıda yazdığımız ders amacını yazan kişinin tarih bilgisi olmadığı anlaşılıyor. Çünkü iki halk arasında böyle bir bağ yok.
Aynı ders planının, Ortak Kader ve Vatanseverlik bölümünde ise; "Türk ve Filistin Halkının, hem Çanakkale'de, hem de Filistin'de düşmana karşı birlikte savaştığını ve aynı amaç için, yani özgürlük, adalet ve vatan için mücadele ettiğini açıklar "diyor.
Tarih bilmeyen, sadece ideolojik açıdan bakarak öğrencileri belli bir düğünceye kanalize etmek isteyen anlayış bu ders planı ile başlı başına yanlış yapıyor. Üstelik ek bilgiler bölümünde, Türkve Filistin halklarının Birinci Dünya Savaşı'nda ortak mücadele ettiğine dair kaynak gösteremiyor, çünkü o savaşta tam tersi oluyor.
Falih Rıfkı Atay'ın Zeytindağı kitabında, bizzat olaylara tanıklık etmiş olan yazar tarafından her şey açıkça anlatılıyor. Orada Kudüs'ün İngilizler tarafından işgalinde Arap toplumunun, "Osmanlı'dan kurtulduk" diye eğlendiği anlatılıyor. Sokaklardan geçirilen esir Osmanlı askerlerine hakaretler yağdırılıyor.
Benim Dedem Şam ve Filistin'de yıllarca savaşmış, içlerindeki Arapların ihaneti ile Filistin cephesinde pusuya düşürülüp esir düşmüş. Ölene kadar hep Arap halkının ihanetini anlatıp durdu. Yani, Osmanlı Ordusu Filistin Cephesinde Araplar için savaşırken onlar bizi arkamızdan vurdu. Şerif Hüseyin bunlardan sadece biri.
Sonuç olarak, eğitim sistemiyle oynanarak millet ayrıştırılmak isteniyor. Bu şekilde Millet ayrışarak çürüyüp çökmeye doğru ilerliyor. Bir toplumda çürüme başladıysa çöküş yakındır. İnsanları Türk kimliğinden çıkarıp Bedevi kültürünü benimseyen bir iktidar bu uğurda her şeyi deniyor. Bu ayrıştırma ve kültür erozyonu milleti bir arada tutan çimentoyu yok edip çöküşe doğru götürüyor.
Bu çürüme ve çöküşten kurtulmak için Türkiye Cumhuriyeti'nin fabrika ayarlarına dönüşü sağlanmalı, eğitim sistemini tekrar bilimsel temellere dayandırılmalıdır.
Koskoca Osmanlı İmparatorluğu aynı şekilde çürümüş, imparatorluğu yıkılmıştı. Üstelik saray çevresinde başlayan bu çürüme hastalığını insanımıza da bulaştırmışlardı. Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde, Kuvayı Milliye ruhu ile bu millet çürüyeni kesip attı, yıkılanın yerine yenisini yaptı, yine yapacaktır. Çürüme ve çöküşten insanımızı kurtarmak, ayağa kaldırmak ve her yönüyle güçlü bir halk yaratmak için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
’İlim ve vatan adamı olunuz. Hiç biri yalnız başına ne sizi, ne de milletini kurtarabilir.’’ (Falih Rıfkı Atay)