Yazı Boyutu:
Kuraklık ve Sünger Kent Kuşadası
Günümüzün en büyük tehlikelerden birisi iklim değişikliğidir. Bu değişiklik ile kırılgan özellik gösteren ülkemizin çöl olma yolunda ilerlediği dile getirilmektedir. Özellikle Ege kıyılarının bu değişiklikten en fazla etkilenecek yer olduğunun söylenmesine artık gerek kalmadı. İçinde bulunduğumuz süreçte Ege kıyılarının turizm kentlerinde ve tarım alanlarında su kıtlığı en üst düzeye ulaşmış durumda.
Artık gelecekte değil, günümüzde en büyük tehditler arasında içme suyu kaynaklarının tükenmesi yer almaktadır. Özellikle kıyılarda yer alan turizm kentlerimiz, yaz aylarında aşırı artan nüfus ile su kaynakların tükenmesinde en kırılgan özelikler gösteren yerleşim alanlarıdır. Buna bağlı olarak yerel yönetimlerin önündeki en büyük riskeler arasında su kıtlığı gelmektedir.
Su kıtlığı sorununun üstesinden gelinebilmesi için yerel yönetimlerin bu alandaki politikaları arasında su yönetimi ve atık suların geri kazanımı bulunmaktadır. Bu doğrultuda çözüm üretmek için üretilen projeler arasında sünger kent projesi, suyun geri dönüşümünü temel alan verimli bir modeldir.
Sünger kent projesi ile yağmur sularının evsel ve sanayi kaynaklı atık sulara karışmadan çeşitli yöntemlerle verimli ve güvenilir bir şekilde toplanması ve kent yaşamının çeşitli gereksinimleri için kullanılması esasına göre tasarlanmış bir proje olarak, su sorunu yaşayan bir çok ülkede kullanılmaya başlanmıştır.
Geçtiğimiz günlerde Selçuk İlçesinde, "Kıyı Kentler Belediyeler Birliği" toplantısı yapıldı. Bu toplantıda söz alan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, turizm kentlerinde özellikle yaz döneminde artan nüfusla birlikte kullanma suyu sıkıntısı yaşandığına dikkat çekerek, ilçedeki su sıkıntısı sorununa çözüm arayışında olduklarını söyledi. Yaşanan kuraklık ve yoğun nüfus baskısına bağlı olarak oluşan sıkıntıdan kurtulmak için su kaynaklarından tasarruflu biçimde faydalanılması gerektiğini belirten Başkan Ömer Günel;
“Bu konuda alternatif kaynaklara yönelmemiz büyük önem taşıyor. Kuşadası Belediyesi olarak yakın zamanda yağmur suyu hasadına başlayacağız. Amacımız Kuşadası’nı kendi kendine yetebilen bir kent haline getirmek. Türkiye’de bu projeyi hayata geçirecek ilk kıyı ilçe belediyesi de biz olacağız. Proje ayrıca kuraklıkla mücadele ve kanalizasyon sistemine giden yağmur sularının neden olduğu taşkınların önüne geçebilmek ve su kaynaklarının bilinçli kullanımı konusunda farkındalık oluşturmak için de büyük önem taşıyor” diye konuştu.
Elbette bu sorun giderek ağırlaşıyor ve Kuşadası Belediyesi bu sorunu tek başına aşabilecek güce sahip değil. Özellikle Aydın Büyükşehir Belediyesi ile ASKİ'nin desteği ve altyapı çalışmaları konusunda gerekenleri yapması gerekiyor. Ancak yapılacak olan tüm çalışmaların en kısa sürede başlaması ve acilen tamamlanması gerekiyor.
Bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarının katılacağı bir çalıştayın hemen yapılması yararlı olacaktır. Artık başta Kuşadası olmak üzere kıyıdaki turizm kentlerinin kaybedeceği zaman kalmadı. Kuraklık ve susuzluk çoktan beridir kapıda bekliyor.
"Suyun değeri kuyu kuruyunca anlaşılır." (Thomas Fuller)
Günümüzün en büyük tehlikelerden birisi iklim değişikliğidir. Bu değişiklik ile kırılgan özellik gösteren ülkemizin çöl olma yolunda ilerlediği dile getirilmektedir. Özellikle Ege kıyılarının bu değişiklikten en fazla etkilenecek yer olduğunun söylenmesine artık gerek kalmadı. İçinde bulunduğumuz süreçte Ege kıyılarının turizm kentlerinde ve tarım alanlarında su kıtlığı en üst düzeye ulaşmış durumda.
Artık gelecekte değil, günümüzde en büyük tehditler arasında içme suyu kaynaklarının tükenmesi yer almaktadır. Özellikle kıyılarda yer alan turizm kentlerimiz, yaz aylarında aşırı artan nüfus ile su kaynakların tükenmesinde en kırılgan özelikler gösteren yerleşim alanlarıdır. Buna bağlı olarak yerel yönetimlerin önündeki en büyük riskeler arasında su kıtlığı gelmektedir.
Su kıtlığı sorununun üstesinden gelinebilmesi için yerel yönetimlerin bu alandaki politikaları arasında su yönetimi ve atık suların geri kazanımı bulunmaktadır. Bu doğrultuda çözüm üretmek için üretilen projeler arasında sünger kent projesi, suyun geri dönüşümünü temel alan verimli bir modeldir.
Sünger kent projesi ile yağmur sularının evsel ve sanayi kaynaklı atık sulara karışmadan çeşitli yöntemlerle verimli ve güvenilir bir şekilde toplanması ve kent yaşamının çeşitli gereksinimleri için kullanılması esasına göre tasarlanmış bir proje olarak, su sorunu yaşayan bir çok ülkede kullanılmaya başlanmıştır.
Geçtiğimiz günlerde Selçuk İlçesinde, "Kıyı Kentler Belediyeler Birliği" toplantısı yapıldı. Bu toplantıda söz alan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, turizm kentlerinde özellikle yaz döneminde artan nüfusla birlikte kullanma suyu sıkıntısı yaşandığına dikkat çekerek, ilçedeki su sıkıntısı sorununa çözüm arayışında olduklarını söyledi. Yaşanan kuraklık ve yoğun nüfus baskısına bağlı olarak oluşan sıkıntıdan kurtulmak için su kaynaklarından tasarruflu biçimde faydalanılması gerektiğini belirten Başkan Ömer Günel;
“Bu konuda alternatif kaynaklara yönelmemiz büyük önem taşıyor. Kuşadası Belediyesi olarak yakın zamanda yağmur suyu hasadına başlayacağız. Amacımız Kuşadası’nı kendi kendine yetebilen bir kent haline getirmek. Türkiye’de bu projeyi hayata geçirecek ilk kıyı ilçe belediyesi de biz olacağız. Proje ayrıca kuraklıkla mücadele ve kanalizasyon sistemine giden yağmur sularının neden olduğu taşkınların önüne geçebilmek ve su kaynaklarının bilinçli kullanımı konusunda farkındalık oluşturmak için de büyük önem taşıyor” diye konuştu.
Elbette bu sorun giderek ağırlaşıyor ve Kuşadası Belediyesi bu sorunu tek başına aşabilecek güce sahip değil. Özellikle Aydın Büyükşehir Belediyesi ile ASKİ'nin desteği ve altyapı çalışmaları konusunda gerekenleri yapması gerekiyor. Ancak yapılacak olan tüm çalışmaların en kısa sürede başlaması ve acilen tamamlanması gerekiyor.
Bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarının katılacağı bir çalıştayın hemen yapılması yararlı olacaktır. Artık başta Kuşadası olmak üzere kıyıdaki turizm kentlerinin kaybedeceği zaman kalmadı. Kuraklık ve susuzluk çoktan beridir kapıda bekliyor.
"Suyun değeri kuyu kuruyunca anlaşılır." (Thomas Fuller)
Recep Erkaya
Hüseyin hocam bir coğrafyacı olarak çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Gerçekten bu konuda çalışmaların öncelikle ele alınması gerekiyor Selamlar