Yazı Boyutu:
Kuşadası'nda Sürdürülebilir Turizm
Kaynakları hızla tükenen dünyamızda artık sürdürülebilirlik en önemli konuların başında geliyor. Her ne kadar emperyalist ekonomiler sürdürülebilirlik için yeterince verimli olmasalar da toplumsal baskılar onları da bu konuya yönlendiriyor.
Her konuda olduğu gibi sürdürülebilir olmak, turizm sektörü için daha fazla öneme sahiptir. Özellikle turizmin hedef kitlesini oluşturan nüfusun daha bilinçli olması, turizme yönelik kaynakların çabuk yok olması, sürdürülebilirlik çalışmalarının turizm kentlerinde daha fazla ilgi çekmesine neden oluyor.
Sürdürülebilir turizm kenti olabilmek için, doğanın ve çevrenin korunmasında büyük önem taşıyan geri dönüşüm faaliyetlerini düzenli bir biçimde sürdürmek, yağmur suyu hasadı başta olmak üzere kıt su kaynaklarını verimli kullanmak, çevreci ve yeşil yapılaşma gibi projelerle yol almak, atık suları doğru kontrol etmek ve bu doğrultuda kentte yaşayanlar ile birlikte kentin kaynaklarını geleceğe taşımak gerekiyor.
“Sürdürülebilir turizm” ilkesi ile turizm kentlerinde doğa ile iç içe olan, ama doğal dengeyi koruyan kamp, karavan ve bungalov alanlarının artırılması, doğa temelli yeni turizm türlerinin yaygınlaştırılması, çevrenin özenle korunması, bunları yaparken oluşan insan baskısının hesap edilerek gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Tüm bu çalışmalar ve inovasyon uygulamalarının pandemi sonrası ortaya çıkan “Yeni dünyanın yeni turizm anlayışına” öncülük etmesi gerekiyor.
İçinde bulunduğumuz süreçte küresel ısınmaya bağlı olarak değişen iklim koşulları nedeniyle yağış oranlarında meydana gelen olumsuz değişime bağlı olarak ilimizdeki Didim ve Kuşadası gibi turizm merkezlerinde kuraklık tehlikesinin ortaya çıkması nedeniyle harekete geçen Kuşadası Belediyesi, yağmur suyu hasadı yapmak için çalışmalar başlamış durumda. Kuşadası'ndaki bina çatı oluklarından, bahçe ve beton yüzeylerden toplanan yağmur sularının bir depoda biriktirilerek günlük faaliyetlerde geri kullanımı olan yağmur suyu hasadının uygulanacağı projeler hayata geçiriliyor.
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in kente kazandıracağı en önemli vizyon projelerden biri olan, Lütfi Suyolcu Kent Meydanı’ndaki çatı oluklarından ve yüzeylerden toplanan yağmur suları, bir sarnıçta biriktirilerek yeşil alanların sulanması için kullanılacak.
Yine çevrenin korunması ve sürdürülebilir bir yaşam için önemli bir yer tutan farklı türlerdeki ambalaj atıkları için yerleştirilen özel tasarımlı atık toplama merkezleri ile mobil atık getirme merkezleri önemli adımları oluşturuyor.
Kuşadası Belediyesi bünyesinde oluşturulan "İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü" aracılığıyla yürütülen "Sıfır Atık Projesi" kapsamında kentin 14 farklı noktasına kurulan yedi ayrıştırma kategorisine sahip, güneş enerjisiyle çalışan elektrikli mobil atık getirme merkezleri, atıkların daha düzenli bir şekilde toplanmasını ve ekonomiye kazandırılmasını sağlayacak önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Atık pillerden, kağıtlara, plastikten metale, camdan elektronik eşyalara ve bitkisel atık yağlara kadar farklı atık türleri, bu merkezlerde titizlikle ayrıştırılarak sürdürülebilirlik anlamında fark yaratacak görünüyor.
Yine sahil düzenlemeleri, Kemer önü gibi doğal yaşam alanlarının korunmasına yönelik uygulamalar Kuşadası'nda sürdürebilirlik açısından olumlu çalışmalar olarak öne çıkıyor.
Kuşadası Belediyesi'nin Aydın Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği içinde Davutlar Sevgi Plajı’nda hizmete açılan kamp ve karavan alanı Ada Camping, Sürdürülebilir turizm Kenti olma yolunda yeni bir soluk getiriyor. Ada Camping, mavi ile yeşilin birleştiği, doğa ile iç içe olması kadar, sahip olduğu teknolojik alt yapı ve konukları için sunduğu konfor ile bu yolda önemli bir süreci tamamlamış bulunuyor. Ada Camping, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) kriterlerine uyum süreci dâhilinde başlatılan, Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı kapsamında verilen, “Sürdürülebilir Turizm Sertifikası” ile ulusal ve uluslararası turizm pazarındaki tanınırlığını da artırmış oldu.
Elbette sürdürülebilir turizm kenti olmak için çok yol almak gerekiyor. Evsel ve sanayi katı atıklarının daha kaynağından ayrıştırılmasına başlanması, atık suların yağmur sularından ayrılması, atık suların doğru şekilde arıtılması, bu arıtma ile elde edilen temiz suların kentin yeşil alanlarında kullanılması, elde edilen gübrenin organik tarım yapanlara bedelsiz verilerek tarım turizmine destek olunması, doğal yaşam alanlarının ve sahil şeridinin korunması, kentin yaşanabilir ölçüde yeşille donatılması, yoğun insan baskısının azaltılması veya ilçenin farklı noktalarına dağıtılması, farklı turizm türlerinin sürdürülebilirlik açısından desteklenmesi, akla gelen bazı uygulamalar.
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'i bu çalışmalarından dolayı kutluyoruz. Ancak, sürdürülebilir turizm kenti olmak için kentteki tüm dinamiklerle birlikte hareket edilmesi gerekir. Umarım bu konuda gerekli fikir paylaşım ortamları yaratılır, Kuşadası sürdürülebilir turizm kenti olur.
"Her işbirliği büyümenize yardımcı olur." (Brian Eno)
Kaynakları hızla tükenen dünyamızda artık sürdürülebilirlik en önemli konuların başında geliyor. Her ne kadar emperyalist ekonomiler sürdürülebilirlik için yeterince verimli olmasalar da toplumsal baskılar onları da bu konuya yönlendiriyor.
Her konuda olduğu gibi sürdürülebilir olmak, turizm sektörü için daha fazla öneme sahiptir. Özellikle turizmin hedef kitlesini oluşturan nüfusun daha bilinçli olması, turizme yönelik kaynakların çabuk yok olması, sürdürülebilirlik çalışmalarının turizm kentlerinde daha fazla ilgi çekmesine neden oluyor.
Sürdürülebilir turizm kenti olabilmek için, doğanın ve çevrenin korunmasında büyük önem taşıyan geri dönüşüm faaliyetlerini düzenli bir biçimde sürdürmek, yağmur suyu hasadı başta olmak üzere kıt su kaynaklarını verimli kullanmak, çevreci ve yeşil yapılaşma gibi projelerle yol almak, atık suları doğru kontrol etmek ve bu doğrultuda kentte yaşayanlar ile birlikte kentin kaynaklarını geleceğe taşımak gerekiyor.
“Sürdürülebilir turizm” ilkesi ile turizm kentlerinde doğa ile iç içe olan, ama doğal dengeyi koruyan kamp, karavan ve bungalov alanlarının artırılması, doğa temelli yeni turizm türlerinin yaygınlaştırılması, çevrenin özenle korunması, bunları yaparken oluşan insan baskısının hesap edilerek gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Tüm bu çalışmalar ve inovasyon uygulamalarının pandemi sonrası ortaya çıkan “Yeni dünyanın yeni turizm anlayışına” öncülük etmesi gerekiyor.
İçinde bulunduğumuz süreçte küresel ısınmaya bağlı olarak değişen iklim koşulları nedeniyle yağış oranlarında meydana gelen olumsuz değişime bağlı olarak ilimizdeki Didim ve Kuşadası gibi turizm merkezlerinde kuraklık tehlikesinin ortaya çıkması nedeniyle harekete geçen Kuşadası Belediyesi, yağmur suyu hasadı yapmak için çalışmalar başlamış durumda. Kuşadası'ndaki bina çatı oluklarından, bahçe ve beton yüzeylerden toplanan yağmur sularının bir depoda biriktirilerek günlük faaliyetlerde geri kullanımı olan yağmur suyu hasadının uygulanacağı projeler hayata geçiriliyor.
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in kente kazandıracağı en önemli vizyon projelerden biri olan, Lütfi Suyolcu Kent Meydanı’ndaki çatı oluklarından ve yüzeylerden toplanan yağmur suları, bir sarnıçta biriktirilerek yeşil alanların sulanması için kullanılacak.
Yine çevrenin korunması ve sürdürülebilir bir yaşam için önemli bir yer tutan farklı türlerdeki ambalaj atıkları için yerleştirilen özel tasarımlı atık toplama merkezleri ile mobil atık getirme merkezleri önemli adımları oluşturuyor.
Kuşadası Belediyesi bünyesinde oluşturulan "İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü" aracılığıyla yürütülen "Sıfır Atık Projesi" kapsamında kentin 14 farklı noktasına kurulan yedi ayrıştırma kategorisine sahip, güneş enerjisiyle çalışan elektrikli mobil atık getirme merkezleri, atıkların daha düzenli bir şekilde toplanmasını ve ekonomiye kazandırılmasını sağlayacak önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Atık pillerden, kağıtlara, plastikten metale, camdan elektronik eşyalara ve bitkisel atık yağlara kadar farklı atık türleri, bu merkezlerde titizlikle ayrıştırılarak sürdürülebilirlik anlamında fark yaratacak görünüyor.
Yine sahil düzenlemeleri, Kemer önü gibi doğal yaşam alanlarının korunmasına yönelik uygulamalar Kuşadası'nda sürdürebilirlik açısından olumlu çalışmalar olarak öne çıkıyor.
Kuşadası Belediyesi'nin Aydın Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği içinde Davutlar Sevgi Plajı’nda hizmete açılan kamp ve karavan alanı Ada Camping, Sürdürülebilir turizm Kenti olma yolunda yeni bir soluk getiriyor. Ada Camping, mavi ile yeşilin birleştiği, doğa ile iç içe olması kadar, sahip olduğu teknolojik alt yapı ve konukları için sunduğu konfor ile bu yolda önemli bir süreci tamamlamış bulunuyor. Ada Camping, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) kriterlerine uyum süreci dâhilinde başlatılan, Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı kapsamında verilen, “Sürdürülebilir Turizm Sertifikası” ile ulusal ve uluslararası turizm pazarındaki tanınırlığını da artırmış oldu.
Elbette sürdürülebilir turizm kenti olmak için çok yol almak gerekiyor. Evsel ve sanayi katı atıklarının daha kaynağından ayrıştırılmasına başlanması, atık suların yağmur sularından ayrılması, atık suların doğru şekilde arıtılması, bu arıtma ile elde edilen temiz suların kentin yeşil alanlarında kullanılması, elde edilen gübrenin organik tarım yapanlara bedelsiz verilerek tarım turizmine destek olunması, doğal yaşam alanlarının ve sahil şeridinin korunması, kentin yaşanabilir ölçüde yeşille donatılması, yoğun insan baskısının azaltılması veya ilçenin farklı noktalarına dağıtılması, farklı turizm türlerinin sürdürülebilirlik açısından desteklenmesi, akla gelen bazı uygulamalar.
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'i bu çalışmalarından dolayı kutluyoruz. Ancak, sürdürülebilir turizm kenti olmak için kentteki tüm dinamiklerle birlikte hareket edilmesi gerekir. Umarım bu konuda gerekli fikir paylaşım ortamları yaratılır, Kuşadası sürdürülebilir turizm kenti olur.
"Her işbirliği büyümenize yardımcı olur." (Brian Eno)
M. Gözmen
Çok önem arz eden bir konu, hele ki pillerden yağlara deg sürdürülebilirliğin dönüşüm ile ne kadar bağlantılı olmasının üretimin de bu bağlamda bir doğum, aynı zamanda ekonominin dişlilerinin frezeden yeni çıkmış bir mamül olgusunu işlemiş olmanız çok harika. Emeğiniz ve fikirleriniz için çok teşekkürler ediyorum. M. GÖZMEN