Dolar33.9547 TL
Euro37.7362 TL
Sterlin44.8159 TL
Aydın 22.3 °C
Açık

Milli Park Yok Olmasın

  • 1
  • 208
Yazı Boyutu:
Milli Park Yok Olmasın
Türkiye’nin ve dünyanın en benzersiz doğal alanlarından biri olarak kabul edilen, Uluslararası Sulak Alanlar Sözleşmesi, Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunmasına Yönelik Sözleşme, Biyolojik Çeşitlilik Anlaşması ve Akdeniz’in Kirliliğine Karşı Korunması Sözleşmesi kapsamında koruma altında olan Milli Parkımız; kuş, bitki, memeli hayvanlar ve doğa alanları açısından büyük önem taşıyor.
Her yıl 1 milyona ulaşan yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan Milli Parkımızda iki farklı bölgeden giriş bulunuyor. Dilek Yarımadası girişi, Kuşadası’nın Güzelçamlı Mahallesi’nden, Büyük Menderes Deltası girişi ise Söke ilçesi üzerinden yapılıyor. Delta ile yarımada arasında askeri alan bulunması nedeniyle siviller her iki bölge arasında geçiş yapamıyor.
Çevre düzenlemesi yapılmış, bakımlı tesislerin bulunduğu Milli Parkımızda doğa sporları, yürüyüş, yüzme, dağ bisikleti, kuş gözlemciliği, botanik turu, fotoğrafçılık, manzara izleme, olta balıkçılığı, kültürel yürüyüş gibi çeşitli aktiviteler yapılabiliyor.
Dünyada bir başka örneği olmayan Milli Parkımızda, Akdeniz’den Kafkasya’ya kadar kıyılarda yayılım gösteren neredeyse tüm bitkilerin doğal olarak bir arada görüldüğü botanik bahçe; yırtıcı kuşları ve vahşi hayvanlarıyla bir dağlık arazi ve onu çevreleyen su altı zenginlikleri, yüzlerce kuş türünü barındıran, zengin balık çeşitleriyle bir delta ve bütün bunları çevreleyen tarihi ve kültürel zenginlikler görülebiliyor.
Milli Parklar Müdürlüğü, park içindeki tesislerin kullanım hakkı için zaman zaman ihaleye çıkıyor. Bu ihalelerde başta Kuşadası Belediye olmak üzere çeşitli firmalar bu ihaleleri alıp işletme konusunda çalışmalar yapıyor. Nedense temel amacının Milli Park alanını korumak ve gelecek nesillere aktarmak olması gerekirken amaç rant elde etme düzeyinde kalıyor. Gerek Milli Parklar Müdürlüğünün, gerekse işletmeyi alan firmaların yaptıkları yanlış uygulamalar Milli Park için yüksek düzeyde tehlike oluşturuyor.
Milli Park alanında yapılan düğünler, dernekler, fasıllar, yakılan mangallar adeta yangına davetiye çıkarıyor.
Burası yalnızca Kuşadası halkının değil, tüm Aydın halkının, hatta tüm ülke insanımızın ziyaret ettiği, yabancı turistlerin ziyaret ettiği önemli bir yerdir. Başta Kuşadası Belediyesi olmak üzere herkesin görevi burayı korumak ve yaşatmak olmalıdır. Milli Parklar Müdürlüğü de aynı şekilde rant elde etmek yerine burayı korumakla görevli olduğunu hatırlamalıdır.
Kuşadası Belediyesi, burayı tüm paydaşları ile birlikte yönetmeli, burayı yönetirken ilçede bulunan, Ekodosd ve Kuşadası Çevre Platformu gibi sivil toplum örgütleri ile işbirliği içinde olmalı, burayı hep birlikte korumanın yanında, “Farklı aktiviteler ve çalışmalarla burayı nasıl aktive ederim” düşüncesine sahip olmalıdır.
Avrupa’da bu tür çalışmaların örnekleri var, bakımı, korunması ve güzelleştirilmesi amacıyla yerel yönetimler bu tür park alanlarını bütünüyle kiralayıp işletmekteler. Kuşadası Belediyesi sadece büfelere değil tüm Milli Parkımıza talip olmalı, giriş çıkışı kendisi kontrol etmeli, burayı daha iyi kullanmalı, halkı buraya daha fazla çekmenin yollarını aramalı, korumak için işbirliği içinde hareket etmelidir. Böyle bir değer doğru kullanıldığı zaman, Kuşadası ilçemize, ilimize, hatta ülkemize artı değer katacaktır.
"Zaferin büyüklüğü, mücadelenin zorluğu ile ölçülür." (Grillparzer)
Yorumlar (1)
  • Tansu Konca

    Tansu Konca

    İnsanlık olarak doğayı koruyup miras olarak yarınlara aktarmanın yollarını çevre platformları,STK lar ile ortak çalışma yaparak topluma kazandırılmalı ama en önemlisi ÇEVRE,DOĞA bilincini kreşlerden başlayarak yeni nesillere öğretmek tek çözüm yolu bence.

    25 Mayıs 2024 07:47
YORUM YAZ
Whatsapp İhbar Hattı